Deyim Hikayeleri

“Elinin hamuruyla erkek işine karışmak”


Türkçe deyimler açısından zengin bir dil. İroni yapmak, kızgınlığımızı belli etmek, ders vermek ya da yanlış davranışlar konusunda uyarıda bulunmak gibi amaçlarla sık sık deyimlere başvururuz.

Peki ya hiç düşündük mü, ifadelerimize güç katan deyimler nasıl ortaya çıktı? Bu sorunun cevabına gelin birlikte ulaşalım. Biliyorsak hatırlayalım, bilmiyorsak da öğrenmiş olalım…

Her hafta 1 deyim hikayesiyle karşınıza çıkacağımız ‘Meşhur Deyimlerimizin İlginç Hikayeleri’ serimiz kaldığı yerden devam ediyor…


Deyim 24

Bir rivayete göre dilimize yerleşen bu deyimin ortaya çıkış hikayesi şöyledir:

Adamın biri evinin avlusunda çamurdan kerpiç karıyormuş. Karısı da az ileride tandır­da gözleme pişiriyormuş. Adam bir yandan iş yapıyor bir yandan da karısının gözlemelerini eleştirip duruyormuş: “Vay hamurunu yumuşak yoğurmuşsun, vay doğru düzgün yuvarlak açamıyorsun, vay ne çok hamur yapmışsın” diye sürekli vır vır ediyormuş.

Karısı da durur mu? O da kocasının yaptığına söylenip duruyormuş: “Kırk yılın başı bir işe kalkıştın onu da düz­gün yapamıyorsun. Hiç öyle kerpiç mi yapılır? Biri bir tarafa bakıyor, öteki öte tarafa bakıyor. Bir yağmur yağsa darma duman olur senin yap­tığın duvar…” Karı koca horoz gibi didişip dururken dışarı­daki kavgadan kafası şişen adamın anası cam­dan görünmüş. “Bağrışıp durmayın gayrı!” demiş, “Oğlum sen elinin çamuruyla kadın işine karışma, kızım sen de elinin hamuruyla erkek işine karışma!”

İşte böyle, insanın bilmediği işe karıştığı, başından büyük işlere kalkıştığı, çizmeyi aştığı durumlar için kullanılır bu deyim.

Elleriyle hamur yoğururdu,

Bizim çilekeş annelerimiz.

Babalar çamur yoğururdu,

Sımsıcak olurdu evlerimiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu